Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. ipucu, aranılan gerçeğe ulaştırabilecek iz.
    give someone a line on something: ipucu vermek.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

strike out a line on one's own way
kendi yolundan gitmek Fiil
get a line on
bir şeyin bilinmeyen tarafını bulmak/meydana çıkarmak.
line on lean rations
çok az erzakla idare etmek Fiil
(sports) finish line on a running track
varış hattı
get/have/give someone a line on something
birisine bir hususta bilgi vermek.
hold the line on fass
fiyatları istikrarlı tutmak Fiil
hold the line on prices
fiyatları istikrarlı tutmak Fiil
check up on a line
bir telefon hattını kontrol etmek Fiil
have someone on line
telefonda biriyle görüşmekte olmak Fiil
lay it on the line
açık ve kuvvetle konuşmak Fiil
lay on the line
yanlış anlaşılmaması için açıkça belirtmek Fiil
lay one's career on the line
mesleğini tehlikeye atmak Fiil
line to hold on
hattı kapamadan beklemek Fiil
obstruction on the line
trafiği tıkama
on a line
düzgün, bir hizada, aynı düzeyde/seviyede.
on line
merkezi bir bilgisayara bağlanmış bilgisayar
on line
bilgisayar bağlantılı
on the line
(a) ikisi arası, ne biri ne öbürü, (b) (tablo) en göze çarpacak yerde, (c) vaktinde/tam ödenmiş.
cash on the line.
put on a new service on line
tarifeye yeni bir sefer koymak Fiil
sign on the dotted line
bir şey demeden imza atmak Fiil
sign on the dotted line
noktalı çizgi üzerine imza atmak Fiil
take on a line
fiyatların yükseleceği beklentisiyle belirli bir süre içinde bir ya da birkaç şirketin hisse senetlerini satın almak Fiil
work on the assembly line
montaj hattında çalışma
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.